• Kuram, ekolojiden aldığı ilhamla sosyolojik bir bakış açısıyla örgütlerin toplumdaki yaşama ve ölme oranlarını açıklamayı hedefler.
• Kuramın temel çerçevesi olarak örgütlerin hayatta kalmalarını evrimsel bir süreç olarak adaptasyon ve doğal seçilmeyi göstererek açıklar.
• Kurulan şirketlerin hayatta kalmalarını başarılı bir uyum sürecine bağlarken, şirket ölümlerini de çevredeki değişen dinamiklerin örgütün hayatta kalmasına olanak vermemesi olarak gösterilir.
• Sivil hercümerçler ya da siyasi devrimler sonucunda bazı örgütlerin sosyal hayatta devam ettiği, bazılarının kapandığı ve bazı örgütlerin ise kurulduğu gözlemlenmektedir.
• Çevredeki esaslı değişikler sonucunda ortaya çıkan sosyo-ekonomik ortamda örgütler için faaliyetlerine devam edip etmeme bir uyum ya da ayıklanma süreci olarak ifade edilmiştir.
ÇEVREDEKİ DEĞİŞİKLİKLERİN SINIFLANDIRILMASI
•Büyük taneli değişimler: işin temelinde yaşanabilen ve değişimlerle aslında örgütün ölümüyle sonuçlanabilecek çevresel faktörlerin değişmesidir.
•Küçük taneli değişimler: ikincil olarak sınıflandırılabilecek ve örgütün uyum
çalışmasında ciddi manada işin temelinde olmayacak olan çevresel değişiklerdir.
ÇEVREDEKİ DEĞİŞİKLİKLERE ÖRGÜTÜN TEPKİSİ - 1
• Büyük taneli değişimler gerçekleştiği zaman örgüt içerisindeki esas yapısal
özelliklerin değişmesi gerekebilmektedir.
• Esas yapısal özelliklerin kapsamında aşağıdaki unsurlar değerlendirilebilir:
– Kuruluşun tescil ettirilmiş amacı
– Hiyerarşik yapıdaki güç dengesi
– Üretim için tesis edilen teknolojik altyapı
• Örgütlerde esas yapısal özelliklerin değişmesinin zorluluğunu ifade eden yapısal durağanlık terimi kuramın önemli öğelerindendir.
• Yasal çerçeve kapsamında tabi olunan kanunların ve hükümlerin esas yapısal özelliklere ilişkin belirleyici olması değişim sürecini etkileyebilmektedir.
• Zor bir süreç olduğu için örgüt için yıkıcı olabilmektedir.
ÇEVREDEKİ DEĞİŞİKLİKLERE ÖRGÜTÜN TEPKİSİ - 2
• Küçük taneli değişimler gerçekleştiğinde ise, örgütlerde ikincil özelliklerde
düzenleme ve ayarlamalara gidilir.
• İkincil yapısal özelliklerin kapsamında aşağıdaki unsurlar değerlendirilebilir:
– Alt-üst ilişkisinin yapısı
– Emir-komuta ilişkisi
– Örgütün departmanlaşması
• Değişimlerde örgüt yapısına ilişkin esneklikler söz konusudur.
• Değişimlerde örgüt içi direncin göreceli olarak az olduğu unsurlardır.
• Yönetim için kolay değişimlerdir ve örgütün devamı için fazla risk oluşturmazlar.
TEMEL SORU:
• Örgütlerin hayatta kalmalarına ya da ölmelerine sebep olan süreçler, örgütün demografik özellikleri, toplulukların dinamikleri nelerdir?
ÖRGÜTÜN YAŞI - 1
• Yeni kurulan işletmelerde tedarikçilerle olan ilişkiler, örgüt içi formalizasyon veya iş tanımları gibi unsurların tam olarak yerleşmemiş olması bir kısım riskleri de beraberinde getirmektedir.
• Benzer şekilde yeni kurulan şirketlerin kaynaklara olan erişimi gibi rekabetçi ortamlarda mücadele edememesi ya da piyasadaki rekabet ve sermaye gibi bariyerlerden dolayı ilk kuruluşta sıkıntılar yaşaması muhtemeldir.
ÖRGÜTÜN YAŞI - 2
• Gelişmekte olan örgütlerde ortaya çıkan kurumsallaşması kapsamında, örgütün işleyişi ile alakalı düzenlemelerin yapılması, tüzük değişiklikleri gibi problemler yaşanabilmektedir.
• Özellikle aile şirketleri için öne çıkan yeni nesil ile kurucular arasındaki uyuşmazlıklar da orta vadede ortaya çıkan riskler cümlesindendir.
ÖRGÜTÜN YAŞI - 3
• Yaşlı şirketlerde uyum çalışmalarına karşı yapısal durağanlığın diğer işletmelere göre daha yüksek olması da örgütün ayıklanma sürecine girmesine sebep olabilir.
• Diğer taraftan büyük ve yaşlı şirketlerin örgüt topluluğu içerisinde örgüt ilişkilerini verimli bir şekilde kullanabilmesi, kaynaklara olan erişiminin kolaylığı, ölçek ekonomisinden faydalanması veya kapsam ekonomisi vesilesiyle ölüm risklerini kısıtlayabilmesi söz konusudur.
ÖRGÜTÜN YAŞI - 4
• Her bir yaş grubundaki örgütler için bahsedilen riskler önem arz edebilir. Bu risklerden baskın olanların belirmesinin esas olduğu varsayılırsa, örgütlerin yaş bağımlılığından bahsedilebilir.
ÖRGÜTÜN BÜYÜKLÜĞÜ
• Büyük örgütlerde olduğu düşünülebilen bir kısım faktörlerin örgütün büyüklüğü ile hayatta kalmaları arasında doğru bir ilişki olduğundan söz edilebilir.
• Örneğin; bir örgütün çevresi ile olan münasebetleri kapsamında özel ve büyük bir tedarikçi ise sektör için vazgeçilmez bir kuruluş olabilmektedir.
• Sahip olunan veya kontrol edilen kaynak miktarının fazlalığı büyük örgütlerin kapanma risklerini düşüren faktörlerdendir.
DOĞUM ORANI
• Türkiye İstatistik Kurumunun verdiği bilgilere göre, işveren girişimlerin
2010 yılında doğum oranı %12,2
2009 yılında doğum oranı %15,9
2008 yılında doğum oranı %18,7 olarak kaydedilmiştir .
Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13664
Türkiye’de Örgüt Doğum / Ölüm Oranları
ÖLÜM ORANI
• Türkiye İstatistik Kurumunun verdiği bilgilere göre, işveren girişimlerin
2009 yılında ölüm oranı %24,8
2008 yılında ölüm oranı %12,9
2007 yılında ölüm oranı %11,1 olarak kaydedilmiştir .
Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13664
Türkiye’de Örgüt Doğum / Ölüm Oranları
DOĞAN ve ÖLEN ŞİRKETLERİN ÖZELLİKLERİ
• Yeni kurulan şirketlerin yaklaşık olarak %70 ‘den fazlası ferdi mülkiyet şirketleridir.
• Kapanan şirketlerin ise yaklaşık %90’dan fazlası ferdi mülkiyet şirketidir.
• Ortak bir yönü itibarı ile küçük işletmelerin (veya orta büyüklükteki işletmeler) örgüt ekolojisinde çok hızlı bir hareketliliği söz konusudur. Katılım ve ayrılma çok sık gözlemlenmektedir.
Örgütsel Topluluklardaki Dinamikler
ÖRGÜTSEL BİÇİM
• Belirli yapısal özelliklerin bir örgüt biçimi olarak çok fazla örneklerinin görülmesi ile ortaya çıkmasıdır.
• Hayatta kalabilen örgütlerin kullandığı bu ortak yapılar sonradan kurulacak olan örgütler için bir şablon hükmündedir.
Örgütsel Topluluklardaki Dinamikler
ÖRGÜTSEL TOPLULUKLAR
• Benzer yapısal özelliklerinden dolayı aynı örgüt biçimi ile yapılandırılan örgüt grupları örgütsel topluluk olarak tanımlanabilir.
• Topluluklarda, benzeşmeler sebebiyle kaynak arayışında ve ticari faaliyetlerde rekabetin oluştuğu gözlemlenir. Rekabet unsuru içsel bir açıdan toplulukların bir yönü olarak ifade edilir.
• Diğer taraftan çevresel faktörlerin sistematik olarak bir örgütsel topluluğun bütün fertlerini etkileyebilmektedir. Dışsal bir yön olarak toplulukların bağlı olduğu çevresel faktörler denk seviyede her bir örgüt için önemlidir.
• Topluluklarda hayatta kalabilen örgütlerin olduğundan hareketle, belirli bir örgütsel biçimin varlığını sürdürdüğü noktasında, diğer kuruluşlar için bu toplulukların incelenmesi ve takip edilmesi önem arz etmektedir.
YOĞUNLULUK BAĞIMLILIĞI
• Bir sektörde bulunan örgüt sayısının artması ile yoğunluğun arttığı ve dolayısıyla örgütlerin hayatlarını devam ettirebilme şanslarında farklılaşmalar ortaya çıkabilmektedir.
• Yeni büyüyen bir sektörde artan örgüt sayısı yoğunluğu artırmakta, sonraları ise olgunlaşan sektörde kurulan şirket sayısı azalmakta ve/veya ölen kapanan şirket sayısı artabilmektedir.
• Örneğin, yoğunluğun fazla olduğu piyasalarda yeni veya küçük örgütlere piyasada şirketler hayat hakkı tanımayabilmekteler. Yasal işlemlerle, kaynak temin etme yarışında belirli engellemelerle diğer şirketleri kapanmaya zorlayabilmektedirler.
KESİM GENİŞLİĞİ
• Ürün veya hizmet üretimi faaliyetlerinde örgütün ihtiyacı olduğu kaynakların çeşitliliğini ifade etmektedir.
• Faaliyetler açısından çeşitliliği fazla olan örgütlerin farkı kaynaklardan beslenmek durumunda olması dolayısıyla kaynak kesiminin geniş olduğu söylenebilir.
• Diğer taraftan çok kısıtlı bir alanda faaliyet gösteren ve dolayısıyla dar bir kesimden kaynak tedarik eden şirketler de bulunmaktadır.
ÖZELCİ ÖRGÜTLER
• Kaynaklarını temin edeceği ortamın genel kaynaklar evreninde dar bir dilim oluşturan örgütlere özelci örgütler denmektedir.
• Bu örgütler, belirli bir coğrafi bölge, belirli bir sektör, ya da belirli istihdam alanlarından kaynak temin etmesi ile çok fazla çeşitlenme göstermeyen kuruluşlardır.
• Belirli bir kaynaktan beslenen bu örgütlerde önemli oranda uzmanlaşma görülmektedir.
• Uzmanlaşma sayesinde verimli ve etkin faaliyetlerde bulunabilirler.
• Çevrede meydana gelebilecek küçük taneli değişikliklere uyum sağlama kabiliyetleri vardır.
• İstikrarlı ve öngörülebilir çevrede faaliyetleri ve performansları diğer örgütlere göre daha yüksektir.
GENELCİ ÖRGÜTLER
• Herhangi bir kaynak üzerinde uzmanlaşma söz konusu değildir.
• Büyük taneli çevresel değişikliklerde özelcilere göre daha az risk unsurları söz konusudur.
• Hayatta kalma ve faaliyetlerini idame ettirme şansları bu tarz esaslı yapısal değişiklikler gerektirecek durumlarında daha fazladır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder