24 Haziran 2014 Salı

Araştırma Probleminin Belirlenmesi ve Kaynakların Taranması

3.1. Araştırma Konusunun Belirlenmesi
Araştırma sürecinde ilk yapılması gereken, genel bir inceleme sonucunda bir konu saptamaktır.
Genel hatlarıyla bir araştırma konusu, kuram ve uygulamalardan yola çıkarak; daha önce yapılan çalışmalar (tezler, araştırma raporları vb.) incelenerek, tartışmalar sonucunda veya kaynak incelemesi yaparak belirlenebilir.
                 
Araştırmacının konuyu belirlerken dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlar şöyle sıralanabilir;
Araştırılabilirlik
Anlamlılık
Genellenebilirlik
Orijinallik
Güncellik
İlgi
Hazır Oluş
Teknik Olanaklar
Destek
Teşvik

Araştırmacı bu özelliklere dikkat ederek kendine uygun konuyu belirlemelidir. Sizce aşağıdakilerden hangisi Araştırma Konusu Örnekleri olabilir????;

Turizm işletmelerinde bilgisayar kullanımı
Tur operatörlerinin yurt dışında karşılaştıkları zorluklar
Bireysel ilişkilerin müşteri tercihleri üzerindeki etkisi
Yönetici-sendika ilişkileri
Teknoloji ve işgören sağlığı
Turizmde müşteri memnuniyetinin belirleyicileri
Bilimsel yayınlar ve kongre turizmi ilişkisi
                 

3.2. Problemin (Araştırma Amacının) Ortaya Konması
Konu belirlendikten sonraki aşama, araştırma konusuyla ilgili olarak çözülmek istenen problemi (araştırma amacını) ortaya koymaktır.
Çoğu kez araştırma yapmak isteyen kişilerin daha konu tam olarak açıklığa kavuşmadan, problem belirlenip araştırma planı tamamlanmadan anketler hazırladığı ve uygulamaya başladıkları gözlenmektedir.
Çoğu kimse ise yanlış bir uygulama ile işe veri derlemekle başlanabileceğini veya eldeki verileri kullanarak bunlardan bir araştırma konusu çıkarabileceği sanır. Ancak, böyle bir yaklaşımın ortaya somut sonuçlar koyması beklenemez.

Örneğin;
“Bir üretim veya tüketim vergisinin ilgili endüstrinin durumuna etkileri nelerdir?”

Sorusunda hipotezlerin oluşturulup, araştırmaya hemen başlanması belirli bir yarar sağlamaz.

Çünkü bu soruyu cevaplayabilmek için endüstrinin tüm sektörlerinin çok uzun yıllar içinde vergi konusunda incelenmesi gerekir. Öte yandan, sorulan sorunun da yeterince açık olmadığı, soruda aşağıda sıralanan eksikliklerin olduğu söylenebilir;

Etkiler sözcüğü ile anlatılmak istenen nedir? Vergilerin endüstrinin tüm sektörlerine olan etkileri mi yoksa endüstrideki çeşitli firmalar üzerindeki farklı etkileri mi olduğunun açıkça belirtilmesi gerekir.
Etkilerin söz konusu edildiği zaman dilimi nedir? Geçen yılki etkilerin mi, içinde bulunulan andaki etkilerin mi yoksa gelecekteki etkilerin mi söz konusu olduğu belirtilmelidir.
Durum sözcüğü ile kastedilen nedir? Fiyatlar, satışlar veya rekabet vb. gibi hangi durumun söz konusu olduğu açıklanmalıdır.
İlgili endüstriden kastedilen nedir? Söz konusu endüstride bütün firmalar aynı ürünü mü üretmektedir? Gelirlerinin belirli bir yüzdesini bu üründen elde eden firmalar mı ilgili endüstri sayılmaktadır?

Yukarıda sıralanan konularda kuşkuya düşmemek için irdelenen sorunun;

“Belirli bir üretim veya tüketim vergisinin A sektöründeki X ürününün 2000-2010 dönemindeki satışları üzerindeki etkileri neler olmuştur?”  biçiminde sorulmasının daha uygun olduğu söylenebilir.

Böylece araştırmanın başarılı olması için belirlenen problemin aşağıdaki özellikleri taşıması gerekliliği ortaya çıkar; Problem konusu, kapsamı yeterli açıklıkta ve doğru olarak tanımlanmalıdır.
Problem çözümlenmeye olanak sağlayacak biçimde ortaya konmalıdır.
Problem ait olduğu alana mantık kuralları ile bağlanabilmeli ve ulaşılacak sonuçlar o alanda uygulanabilmelidir.
Problemin daha önce çözümlenmediğinden emin olunmalı, yani problemin orijinalliği ve yeniliği kontrol edilmelidir.
Problemin çözümlenmesi sonucu eldeki bilgilere önemli bir katkıda bulunacağı kabul edilmelidir.
                 
 Çok genel kapsamlı problemlerin çözümünün olanaksız olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
İnsan nasıl oluşmuştur” veya “yöneticiler nasıl karar alır” biçimindeki geniş kapsamlı soruların araştırma konusu yapılması, bu sorulara kesin cevap verilemeyeceği için anlamsızdır.
Araştırma çabalarının boşa gitmemesi için araştırma probleminin daha önce çözümlenip çözümlenmediği iyice araştırılmalıdır.

Öte yandan araştırmanın sonucunda sağlanacak bilgilerin yararları, araştırmayı yapmanın maliyetinden daha az olmamalıdır.
Günümüzde genel araştırmalardan ziyade derinliği olan araştırmalar yapmak daha önem kazanmıştır.
Araştırma probleminin yani araştırmanın amacının belirlenmesi, araştırma konusunun sınırlarının veya çerçevesinin saptanmasını gerekmektedir.

Konuyu sınırlandırmak için zaman, mekân (coğrafya), olay, olgu gibi çeşitli sınırlandırma yolları kullanılabilir;

Zaman: 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi;
Kanuni Sultan Süleyman Devri (1520-1566) Osmanlı Eğitim Sistemi;
Kauçuk bitkisinin bir yıllık süre zarfında yaprak yüzey genişliğindeki artış

Mekân (Coğrafya): Anadolu’da Son Dönemde Sanayileşme Yarışına Katılan İller;
Doğu Anadolu Bölgesi’nde Kırsal Kesimin Sosyo-Ekonomik Şartlarının Kız Çocuklarının Öğrenimine Etkileri
                 

Olay: Sosyal olayların toplum psikolojisi üzerine etkileri; Türkiye’de iç göçler ve sonuçları
                 
Olgu: Fizik Konularının Kavratılmasında Görsel Öğretim Materyallerinin Önemi
                 
                Alt Sektör ayrımı: Gezi, Kültür, Eğlence, İnanç, Sağlık,
                Sanayi ayrımı: Konaklama, Seyahat Acentesi, Tur Operatörlüğü,
                Çalışan grupları: Üst, Orta, Alt Düzey Yöneticiler ve Çalışanlar,
                Yaş kategorileri: Bebek, çocuk, genç, orta yaşlı, yaşlı,
                Gelir Grupları vb. ölçütler

Araştırma problemini bulma yolları şöyle sıralanabilir;

Bir uzmanlık dalında uzman kişi olmak
Bir Eleştirmen gözü ile Okumak, Dinlemek, Tartışmak ve Düşünmek
Var Olan Araştırma Sonuçlarından Doğan Düşünceleri izlemek
Memnuniyetsizlik Alanlarını Araştırmak
                 
3.3. Konuyla İlgili Kaynakların Taranması
Problem ortaya konduktan sonra, konuyla ilişkili kaynaklar taranır.
Kaynaklar, problemle en az ilişkili olandan en çok ilişkili olana doğru, diğer bir deyişle, genelden özele doğru sıralanmalıdır.
Literatür taraması, konunun anlaşılmasını sağlar ve araştırmaya yön verecek problem soru/sorularının uygunluğunu ve gerçek kesitini ortaya çıkarır.

Literatür taramasından elde edilecek bilgilerle; Konuya ilişkin önceden direkt-dolaylı nelerin yazıldığı veya söylendiği,
Konunun önceden işlenen ve işlenmeyen veya eksik bırakılan yönleri,
Konuya ilişkin problemin boyutları,
Önceki araştırmalarda kullanılan yöntemler ve ölçekler
Önceki araştırmalarda ulaşılan bulgular ve çıkarılan sonuçlar
Önceki araştırmalarda yapılan öneriler
Önceki araştırmalarda kullanılan kaynaklar gibi hususlar tespit edilebilir.

3.3. Konuyla İlgili Kaynakların Taranması
Araştırmalarda kullanılacak kaynaklar ana (orijinal-birincil) kaynaklar ve yardımcı (ikincil) kaynaklar olmak üzere iki kısma ayrılır.
Bir olaya fiilen iştirak etmiş veya çok yakından takip etmiş bir araştırmacının kaleme aldığı eser ana kaynaktır. Araştırmalar mümkün oldukça ana kaynaklara dayandırılmaya çalışılmalıdır.
Ana kaynaklardan faydalanılarak meydana getirilen inceleme ve derleme türü eserler ikincil kaynaklardır. İkincil kaynaklar, ana kaynakların bir sentezi olup, ana kaynaklara ulaşılamaması durumunda önem kazanırlar.

Örneğin; araştırmacının bir sosyal olayın bizzat içerisinde bulunarak gözlemlerini aktardığı bir rapor ana kaynaktır. Veya araştırmacının bir deneyi bizzat kendisinin yaparak elde ettiği veriler, bulgular ve sonuçları yayınladığı deney raporu ana kaynaktır.
Bu raporlardan alıntı yapılarak hazırlanan tarihsel veya betimsel raporlar yardımcı kaynak özelliği taşırlar.
Kitap, bülten, dergi, gazete, istatistik, rapor, yıllık, tebliğ, arşiv belgeleri, internet gibi kaynaklar yazılı kaynaklar olup, bunun yanı sıra sözlü kaynaklar da bulunmaktadır.

Araştırma yapılacak konuyu en geniş sınırlarıyla da olsa belirlemek için dar kapsamlı da olsa bir kaynak taraması yapmak gerekmektedir. Bu çalışmaya ön tarama adı verilmektedir.

Ön taramadan sonra kaynak taramanın çalışma boyunca yapılması ve geliştirilmesi gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki “Bilgi boşlukta oluşmaz ve yapılan çalışma öncekilerle ilişkili olduğunda değerlidir” (Jankowicz, 1955).

Eleştirel Kaynak İncelemesi Sürecinde; Konu ile ilgili başlıca çalışmaların uyuşan ve çatışan yönleri ifade edilir ve bu çalışmalardan, konu ile ilgili olanlar belirlenir, Doğrudan ilişkili çalışmaların bulguları ayrıntılı tartışılır, Yapılacak araştırmanın öncekilerden farkları belirtilir.
                 
Kaynak incelemesi sürecinde; fazla inceleme ve kabarık kaynakça kaliteli araştırma anlamına gelmemektedir.
Ayrıca kaynakları üst üste yığmak yerine sınıflandırmak ve sistematik, tutarlı şekilde organize etmek gerekmektedir.
Kaynak incelemesi, araştırma sorularına ve amaçlarına odaklı olmalıdır.

Online Kaynaklar
http://scholar.google.com.tr/
http://www.mitosweb.com/
http://www.doaj.org/
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/
http://uvt.ulakbim.gov.tr/dergiweb.uhtml
http://www.toplukatalog.gov.tr/
http://www.gediz.edu.tr/Pages/page.php?ID=69_588,
http://www.asosindex.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder