- Bilim ve araştırmanın nedir?
- Değişken ve ölçme kavramları nelerdir?
- Teori, hipotez ve örneklemenin nedir?
- Bilimsel araştırma ve aşamaları nelerdir?
Bilim ve Bilimsel Yöntem Nedir?
İnsanoğlu var olduğundan bu yana sürekli bir arayış içindedir. Kişilerin arayışlarını hızlandıran, sorularına sorular katan ve verdiği cevaplarla yetinmemesine sebep olan bilim ve bilimsel yöntemlerdir. Bilimsel olmayan anlamda bir araştırma bebeklik çağında başlar, çocukluk çağında devam eder ve bunu eğitim çağında da sınavlarda sorulabilecek soruların, hatta beklenmeyen sorulara karşı neler yapılabileceğinin araştırılması izler.
Bilim, yaşadığımız, hissettiğimiz ortamlarda ortaya çıkan veya çıkabilecek durum ve sorunları anlamak, vurgulamak, yorumlamak ve çözüm önerileri sunmak için yapılan düzenli çalışmaların tümüdür. Bir başka tanıma göre bilim; gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla dünyaya ilişkin olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabasıdır.
Bilimin temel amacı teoridir. Bir teorinin başlıca görevi ise inceleme konusu yapılacak olayların sayısını azaltmaktır. Bir olay veya konu çok çeşitli biçimlerde incelenebilir. Örneğin, bir konser, çalınan müziğin sanatsal değeri açısından, toplum psikolojisi yönünden, yarattığı gürültü nedeni ile kulak sağlığı açısından ve gişe hasılatı yönünden ekonomik açıdan incelenebilir.
Her bilim dalının, dikkatini belli bir olayın bütün yönleri yerine belirli yönleri üzerine toplayarak kendine daha sınırlı bir çalışma alanı yarattığı bilinir. Bilimin temel işlevleri;
- Yaşamı kolaylaştırmak,
- Yaşamın her aşamasında karşılaşılan veya karşılaşılabilecek sorunlara çözüm bulmak,
- Geleceği planlamak, hazırlık yapmak olarak sıralanabilir.
Bilimin ve dolayısıyla bilimsel bilginin kendine özgü bir takım özellikler vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
- Deney ve gözleme dayalıdır.
- Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisine dayanır ve genelleyicidir.
- Tümdengelim ve tümevarım yaklaşımlarının her ikisini de kullanır.
- Herkesçe izlenebilir, gözlenebilir ve eleştiriye açıktır.
- Kişisel yargılardan bağımsızdır.
- Mutlak doğruluk ve yanılmazlığı kabul etmez.
- Bilginin geçerlilik olasılığı en yüksek düzeydedir.
- Günümüzde kabul edilebilecek en güvenilir bilgi kaynağıdır.
- Evrenseldir.
- Bir oluşum içerisindedir ve sürekli gelişir.
Değişken ve Ölçme
Teoriye ulaşmada ve teoriyi açıklamada kullanılan modeller, değişkenler ve bunlar arasındaki ilişkilerden oluşmaktadır. Değişken “çeşitli sayısal değerler alabilen bir nicelik veya çeşitli şıkları bulunan bir nitelik” biçiminde tanımlanabilir. İstatistiksel yöntemlerin kullanılabilmesi için öncelikle ilgili olan birimlerden belirli değişken veya değişkenler bakımından bilgi toplanması gerekir. Bilginin toplanması daha sonraki bölümlerde ele alınmaktadır.
Ölçme, araştırma konusu ile ilgili sayısal gerçeklerin elde edilmesi işlemidir. En genel anlamda ölçme, nesne ve olaylara, bazı kurallara uygun olarak sayılar vermektir. Değişkenlerin ölçülmesi dört düzeyde yapılır. Bu düzeyler şu şekilde sıralanabilir;
Sınıflama ölçme düzeyi,
Sıralama ölçme düzeyi,
Eşit aralıklı ölçme düzeyi,
Oranlama ölçme düzeyi
Sınıflama ölçeğine ilişkin değişkenlerin aldığı değerler sayısal bir büyüklük ifade etmez. (medeni durum, meslek, göz rengi, uyruk vb. değişkenler.) Sıralama ölçeğine ilişkin değişkenlerin aldığı değerler birbirlerine üstünlüklerine göre yada önem derecesine göre sıralanır. (öğrenim durumu, akademik unvan, yöneticilik kademesi, katılım düzeyi (katılıyorum-katılmıyorum-kararsızım) Aralık ölçeğine ilişkin değerler miktar belirtir. Bu ölçekte herhangi bir değer başlangıç noktası olarak alınır. (sıcaklık, başarı notu) Oran ölçeğinin aralık ölçeğinden tek farkı gerçek sıfır noktasının olmasıdır. (Aylık gelir, Ağırlık, Uzunluk, Hız, okuldaki öğrenci sayısı.)
Öte yandan değişkenler ise çeşitli biçimlerde sınıflandırılabilir. Nitelik ve nicelik açısından incelendiğinde değişkenler iki ana gruba ayrılır.
Nicel Değişkenler, ölçülebilen bir sürekli rasgele değişkenin değerleridir. Bu değişkenlere örnek olarak yaş, ağırlık, boy, gelir vb. gibi ölçülebilen özellikler verilebilir.
Nitel değişkenler ise ölçülemeyen ancak sayılabilen değişkenler olup, cinsiyet, medeni durum, etnik köken, renk vb. gibi gözlemden gözleme meydana gelen farklılıkları veren kesikli değişkenlerin alabilecekleri değerlerdir. Nitel değişkenler, sınıflama ölçme düzeyinde ölçülebileceği gibi, sıralama ölçme düzeyinde de ölçülebilirler.
Matematiksel açıdan ele alındığında ise değişkenler, aldıkları değerlerin sonsuz veya sonlu sayıda olabilmeleri ölçüsünde;
Sürekli değişkenler
Kesikli değişkenler biçiminde sınıflandırılır.
Herhangi bir X rasgele değişkeninin alabileceği değerlerin sayısı sonlu ya da sayılabilir sonsuzlukta ise bu rasgele değişken kesikli rasgele değişken olarak tanımlanabilir. Örneğin bir yığın içerisinde alınan örneklem içindeki kusurlu parça sayısını, bir zaman içerisinde trafikteki araç sayısını gösteren rasgele değişkenler kesikli rasgele değişkenlerdir. Bu tür rasgele değişkenler, gözlemler sonunda tam sayısal değerler almaktadır. Dolayısıyla kesikli rasgele değişkenler iki tam sayı arasındaki değerleri alamazlar.
X rasgele değişkeninin alabileceği tüm değerler [a, b] gibi bir aralık için tanımlı ise X rasgele değişkenine sürekli rasgele değişken adı verilir.
Örneğin bir makinenin ömrünü, sıcaklığı vb. gösteren değişkenler sürekli rasgele değişkenlerdir. Bu tür rasgele değişkenler, tanımlı oldukları aralıklarda her değeri alabilir.
Öte yandan değişkenler, araştırma sorunu içinde üstlendikleri görevlere göre;
Bağımsız değişkenler: Bir araştırmada neden-sonuç ilişkisi arandığında, neden konumundaki değişkenlerdir. Bunlara bağımlı değişkenlerdeki değişiklikleri açıkladıkları düşünüldüğünden açıklayıcı değişkenler adı da verilir.
Bağımlı değişkenler: Sonuç konumundaki değişkenlerdir.
Örnek: Bir firmanın satmış olduğu A ürününe ait talep miktarının o ürünü satın alacak kişilerin ortalama aylık gelirlerine ve yapılan reklam harcamalarının miktarlarına bağlı olarak değiştiğini göz önüne aldığımızda;
Ürünün talep miktarı bağımlı değişken iken
Ortalama aylık gelir ve yapılan reklam harcaması tutarı ise bağımsız değişken olacaktır.
Bu değişkenlerden başka değişkenler;
Kontrol altında tutulan değişkenler; bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiye etki edebilen ve kontrol altına alınabilen değişkenlerdir ve etkisiz hale getirme işlemi iki farklı biçimde gerçekleştirilir; Bu değişkenlerin olmadığı koşullar sağlanır. Örneğin araştırma laboratuarda yapılır.
Bu değişkenler araştırma boyunca sabit tutulur. Örneğin ısı sabit tutulur.
Kontrol altında tutulamayan değişkenler; bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiye etki edebilen ve kontrol altına alınamayan değişkenlerdir.
Kuram (Teori) Giriş ve Temel Kavramlar
Kuram, sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar ve ilkeler bütünüdür. Örneğin, oyun kuramı, olasılık kuramı vb. Kuramlar, bilimin yapı taşlarıdır. Kuramlarla ilişkileri çerçevesinde ele aldığımızda bilim, yeni kuramlar üretmeye ve var olan kuramları sınamaya yarayan süreç olarak tanımlanabilir.
Hipotez Giriş ve Temel Kavramlar
Hipotez, araştırma konusuyla ilgili olarak ortaya konulan; doğruluğunun araştırılması gereken önermelerdir. Hipotezler, araştırmaya yön veren temel düşüncelerdir. Bunlar ihtimale dayanıp araştırmadan önce kesinlik ifade etmezler, ancak bilgilerin toplanması, verilerin analizi, ölçme ve değerlendirmeden sonra doğrulukları veya yanlışlıkları ortaya çıkabilir.
Hipotez; değişkenler arasındaki ilişkiye dair beklentileri belirten, test edilebilir önermeler (ifadeler) olarak da tanımlanmaktadır. Örneğin istatistik biliminde temel hipotez ya da sıfır hipotezi olarak adlandırılan bir hipotez ile alternatif hipotez olarak adlandırılan karşıt hipotez oluşturulur ve analizler sonucunda hangi hipotezin doğru olduğu belirlenmeye çalışılır.
Sıfır Hipotezi (H0): İki değişken arasında önemli bir ilişki bulunmadığını ya da gruplar arasında önemli bir farkın bulunmadığını belirten hipotezdir. Alternatif Hipotez (H1): İki değişken arasında önemli bir ilişki bulunduğunu ya da gruplar arasında önemli bir fark olduğunu belirten hipotezlerdir. Örnek: H0: Adidas ve NIKE marka ayakkabıların ortalama dayanma süreleri birbirine eşittir. H1: Adidas marka ayakkabıların ortalama dayanma süresi NIKE marka ayakkabılara göre daha yüksektir.
Bilimsel araştırmalar, eldeki mevcut hipotezlere (denencelere) göre yürütülür. İyi bir hipotezin özellikleri şu şekilde sıralanabilir;
1. Kuramsal bir temele dayanmalıdır.
2. Bilinenlerle ciddi çelişkisinin olmaması gerekir.
3. Değişkenler arasındaki ilişkiyi tanımlamalıdır.
4. Test edilebilir olmalıdır.
Hipotezler, her zaman geniş zaman kipli cümlelerle kurulur. Çünkü hipotez, genel bir yargı olup, geçmişe bağlı değildir. Örnek: 3 yıldan fazla bekleyen aspirinin ağrı dindirme gücü en az % 75 oranında azalır.
Örnekleme
Örnekleme, örnek seçimi için kullanılan yöntemlerdir. Her alan araştırmasında mutlaka bir evren bulunur. Herhangi bir araştırma alanına giren, obje ve bireylerin bütününe evren denir. Örneğin Türkiye’de yapılacak bir seçimde hangi partinin seçimi kazanacağı ile ilgili bir araştırma yapılmak istenirse burada evren Türkiye’deki bütün seçmenlerdir.
Örneklem, evreni temsil edecek belli sayıda kişiden oluşur. Örneklem, araştırma evreninden yani araştırmaya konu olan kişilerin toplamından çıkarılır. Araştırmacının bütün evrene ulaşması mümkün olmadığına göre, evreni temsil edecek belli sayıda kişiyi tespit ederek ona ulaşmaya çalışması gerekmektedir. Böylece çok büyük sayıdaki kişilerle görüşmek veya onlara anket uygulamak yerine bunun küçük bir numunesi veya örneği veya temsili yüzdesi niteliğinde olan az sayıdaki kişiler üzerinde çalışma imkanı doğmuş olur. Buna bir örnek vermek istersek, Türkiye’de yapılacak bir seçimde bütün seçmenleri temsil edecek belli sayıda seçmen örneklem olarak alınabilir.
Araştırma evreni yani üzerinde çalışılacak kişilerin sayısı az ise, örnekleme ihtiyaç duyulmaz. Mesela, bir atölyedeki işçi ve işveren ilişkileri inceleniyorsa buradaki personelin sayısı sınırlı olduğundan bütün evrene ulaşmak mümkündür. Bu sebeple örnekleme ihtiyaç duyulmaz. Örnek: 60 bin kişilik grup üyelerinin görüşlerini saptamak için aralarından tesadüfen seçilmiş 200 kişinin görüşleri alınmakla yetinilirse birincisi evren, ikincisi ise örneklemdir. 200 kişinin seçilmesi işlemi ise örneklemedir.
Örneklemin yararları şöyle sıralanabilir;
1. Örnek üzerinde bilgi toplamak daha pratik; zaman, personel ve parasal yönlerden daha ucuzdur.
2. Sonuçlar daha kısa sürede alınabilir.
3. Elde edilen sonuçlar tüm evrene genellenebilir.
4. Uygun yöntemlerle seçildiğinde örnekleme hataları en az düzeye indirilebilir.
5. İncelenen konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler toplanabilir, uygulamalar yapılabilir.
Bilimsel Araştırma
Bilimsel araştırma, bir konuda sorunların belirlenmesi, çözüm yollarının planlanması, uygulamaya konulması, sonuçlandırılması, sonuçların tartışılması ve yorumlanması ile ilgili çabaların tümü olarak tanımlanabilir. Bir başka tanıma göre bilimsel araştırma amaçlı, planlı ve sistemli olarak verilerin toplanması, gruplanması, analizi, sentezi, açıklanması, yorumlanması ve değerlendirilmesi işlemleriyle problemlere güvenilir çözüm yolları bulma süreci olarak tanımlanmaktadır. Bilimsel araştırma yapan kişilere ise araştırmacı denir.
Bilimsel Araştırmanın amaçları şöyle sıralanabilir;
1. Bilim alanını tanımak,
2. Olayların ardında bulunan gerçekleri ortaya çıkarmak,
3. Bunları kanun ve kurallarla ifade etmek,
4. Toplumu rahatsız eden sorunları çözüme ulaştırarak topluma mutluluk sağlamak
Araştırma, insanoğlunun sonuç arama özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle bilim kurumları araştırmayı insanlığın bilgi edinme işlevinin bir parçası olarak görmektedir. Bir araştırmacı şu kavramlardan yararlanarak çalışmalarını sürdürür;
Gerçekler, gözlemler ve bilgiler,
Kavramlar,
Hipotezler,
Bilimsel kanunlar.
Öte yandan, bilimsel araştırmalar çeşitli açılardan sınıflandırılabilir. Çok kullanılan bir sınıflama şekli şöyledir; Temel Araştırmalar: Pratik amaçlar için yapılmayan fakat bilgi sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, daha çok akademik nitelikli araştırmalardır. Bu tip araştırmalar, kuramsal bilgi alanına yenilerini katma amacına ağırlık vermektedir. Bu araştırmalar sayesinde önceden işlenmiş bilgiler farklı bileşenlerle yeniden üretilerek yeni teoriler geliştirilir. Uygulamalı Araştırmalar: Yakın çevrenin güncel problemlerine acele çözüm yolları bulma amacını taşır. Bu tür araştırmalarda genel bilgi dünyasına kuramsal katkıda bulunma amacı ikinci derecede kalmaktadır. Bu araştırmalarda öncelikle mevcut bilgilerden yararlanarak belli sorunları çözme amaçlanır.
Ayrıca bilim dalları kökenine bağlı olarak araştırmaları;
- Sosyal bilimler araştırmaları,
- Fen bilimleri araştırmaları,
- Sağlık bilimleri araştırmaları şeklinde de sınıflandırmak mümkündür.
Öte yandan, araştırma gözlem ve deneye dayandığı takdirde “deneysel araştırma” niteliği kazanır. Deneysel araştırma ise;
1. Olay araştırması,
2. Alan araştırması ve
3. Laboratuvar araştırması olmak üzere
üç farklı araştırma alanı için yapılır.
Genellikle her işte olduğu gibi, bilimsel araştırma yaparken de izlenecek çeşitli yollar vardır. Bütün bu farklı uygulamalara karşın her bilimsel araştırmada ortak belirli aşamalar söz konusudur. Bu aşamalar şu şekilde sıralanabilir;
1. Araştırma problemlerinin belirlenmesi ve ilgili kaynakların taranması,
2. Çalışma hipotezlerinin geliştirilmesi,
3. Araştırma yöntemlerinin seçilmesi,
4. Verilerin toplanması,
5. Toplanan verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması,
6. Araştırma sonuçlarının sunulması
limsel Araştırma Kavramı ve Aşamaları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder