İşlem maliyeti kuramının gelişimiyle alakalı olarak öncelikle şunlar söylenebilir:
•Bir organizasyon kuramı olarak ortaya atılan «İşletmenin Doğası» isimli eserden (Coase, 1937) beslenen bir örgüt kuramıdır.
•Daha sonraları Williamson’un (1981) çalışmalarıyle teorik çerçevesi oluşturulmuş ve neo-klasik dönem sistem perspektifinde bir alt yapıyla sunulmuştur.
•Kuram temel olarak, yapılan her türlü ekonomik işlemlerde sözleşme maliyetleri olmasına dayanmaktadır.
İşlem maliyeti kuramının gelişimiyle alakalı olarak öncelikle şunlar söylenebilir:
•Bir organizasyon kuramı olarak ortaya atılan «İşletmenin Doğası» isimli eserden (Coase, 1937) beslenen bir örgüt kuramıdır.
•Daha sonraları Williamson’un (1981) çalışmalarıyle teorik çerçevesi oluşturulmuş ve neo-klasik dönem sistem perspektifinde bir alt yapıyla sunulmuştur.
•Kuram temel olarak, yapılan her türlü ekonomik işlemlerde sözleşme maliyetleri olmasına dayanmaktadır.
•Ekonomik herhangi bir işlemin maliyetlerini örgüt ile piyasa arasında yapılan sözleşmeler çerçevesinde değerlendirir.
•Tüzel kişilik olarak faaliyet gösteren örgütlerde, yönetimsel fırsatçılık gibi eğilimler insan ve yönetici doğası olarak alınmış ve bu varsayım üzerine teori bina edilmiştir.
•Dolayısıyla sözleşmelerin ve yapılacak alışverişin yapısına göre bir örgütün farklı yaklaşımlar sergilenebileceği açıklanmıştır.
•İşlem maliyetlerinin teorik olarak sıfır kabul edildiği ortamlarda, organizasyonlara ihtiyaç var mıdır?
–İM = 0 olduğu durumlar
–İM > 0 olduğu durumlar
•Teorik olarak düşünüldüğünde, işlem maliyetlerinin olmadığı bir evrende örgütlenmenin bir amacı var mıdır?
•Bu amaç doğrultusunda insanlar, değiş tokuş işlemleri için örgütlenme, koordinasyon, ve idari faaliyetler ortaya çıkmıştır.
•Birbiriyle bir yönüyle yarışan işlem maliyetlerini asgari seviyeye indirmek bu kuramda esastır.
•Bir işletmenin büyüklüğünü ölçmek için kaç tane sözleşme yaptığına da bu perspektiften bakılabilir.
•Genelde sözleşmeler yaparak işletmenin faaliyetlerini ve hacmini büyütmesi söz konusudur.
•Ancak sonsuza dek büyümesini engelleyen işte yine sözleşmelerdeki artan maliyetler ve/veya azalan getirilerdir.
•Günümüz ekonomik yapısından sıyrılarak teorik bir bakış açısı ile işlem maliyetlerinin olmadığını düşünelim.
•Bütün her bir üretim faaliyetlerini bir şirket üzerine alabilseydi, piyasadaki bütün ürünleri üreten sadece bir tek işletme olurdu.
•Günümüzde farklı hedefler, stratejiler ve kaynaklara sahip bir çok işletme rekabet içerisindedir. Dolayısıyla, bir örgütün büyümesinde artan işlem maliyetlerinin bir rolü olduğu ve bir kısıtlama getirdiği görülmektedir.
İşlem maliyetlerinin değerlendirildiği bağlam itibarı ile İşlem Maliyetleri Kuramı:
•Örgüt ve Çevre ilişkisini nazara verir.
•Örgütler arası yapılan tedarikçilerle hammadde gibi kaynakların alım/satımına ilişkin yapılan sözleşme maliyetlerini birincil planda inceler.
NOT: İşlem Maliyetleri Kuramında, işlem maliyetlerinin çevre ve örgüt ilişkisindeki sözleşme ve etkileşimlerde daha çok görüldüğü söylenebilir. Diğer taraftan Temsilcilik Kuramında ise işlem maliyetlerinin örgüt içi paydaşlar arası kontrol ve gözetlemedeki unsurlarındaki önemi öne çıkarılmıştır.
Bir organizasyonun aşağıdaki alternatiflerden birini ya da bazı kombinasyonlarını uygulayarak bir seçim yapılması bu kuram çerçevesinde esastır:
•Spot piyasalarda ticaret yapmak.
•Uzun vadeli sözleşmeler yapmak.
•Belirli bir gereksinimi, hizmet alımı ya da dışalım şeklinde değil de, örgüt içerisinde üretimi yapılarak sağlamak (içselleştirme).
İşlem maliyetlerinin değerlendirildiği bağlam itibarı ile Temsilcilik Kuramı:
•Örgüt içi aktörler arasındaki ilişkiyi nazara verir.
•Mülkiyet hakları olan hissedarlar ile yönetim arasında (özellikle üst düzey yöneticiler) ortaya çıkan gözetleme ve kontrol ilişkisinin maliyetlerini ve verimsizliğini açıklar.
•Aynı şekilde yönetim ile çalışanlar arasında da benzer kontrol ve gözetleme söz konusudur.
•Üst düzey yöneticiler hissedarlar tarafından işe alınırken fırsatçılık ve kısıtlı rasyonalizm sebebiyle pozisyona yanlış kişiler getirilebilir. Bütün bunlar bir kısım maliyetleri beraberinde getirir.
FIRSATÇILIK (oportünistik davranış)
• Bu kuramda geleneksel örgüt teorilerindeki ekonomist yaklaşımı olan «Rasyonel birey» tabiri yerine kullanılan «sözleşme yapan birey» tabiri kullanılmıştır.
•Sözleşmeyi yapan bireyde görülebilecek olan fayda maksimizasyonu, fırsatçılığa dönüşebilmektedir.
•Bireylerdeki rasyonalite yerine yanlış yönlendirme, karıştırma, ve gizlenerek kurnazlık yapılması varsayımları işlenmiş ve insan davranışının doğası olarak ifade edilmiştir.
Kuramın Bazı Varsayımları
SINIRLI RASYONALİTE
•Kuram kapsamında «rasyonel birey» ‘in yerini alan bireylerde erişilebilen bilgi kümesi kapsamında rasyonel kararlar vermeye devam edecektir.
•Ancak çok büyük oranda elde değerlendirilen bilgilerin toplamı mutlak manada rasyonel olarak tanımlanabilecek bir karar verme mekanizması sağlamayacaktır.
•Zira, bir sözleşme çerçevesinde tarafların birbiri hakkındaki bilgileri gelecek ile alakalı tahminleri yanıltıcı olabilmektedir.
•Örneğin, sözleşmenin şartları ile tamamlanacağı veya bir tedarikçinin sözleşme sonrası teslim tarihine uyacağı, ya da verilecek ürünlerin kalitesinde tedarikçinin fırsatçılığa girip girmeyeceği tam manasıyla önceden bilinemez.
•Dolayısıyla bu bilgiler ışığında verilecek kararların gerçek rasyonel seviyede bir karar olamayacağı ve sınırlı bir sonuç doğuracağı söylenebilir.
•Sınırlı rasyonalite de bireyin niyet noktasında rasyonaliteyi hedeflediğini görmekteyiz.
•Ancak sözleşme özelinde bakılırsa, bütün ayrıntıları ile önemli unsur ve koşulların yazılamadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, sözleşmeyi yaparken ortaya çıkabilecek olumsuz durumlar için bir çok madde ve detay yazılır.
•Sözleşmeyi detaylandırma zaten başlı başına bir işlem maliyetidir ki sözleşme sonrası ortaya çıkabilecek problemleri de bu kapsamda maliyet olarak değerlendirebiliriz.
•Sözleşmedeki boşlukları bir tarafın, diğer tarafın zararına olsa da kendi lehine değerlendirmesini fırsatçılık varsayımı ile açıklıyoruz.
İŞLEMLERİN SIKLIĞI
•Ekonomik işlemlerin sıkılığına göre farklı muameleler gerekebilmektedir.
•Sık olmayan işlemlerin merci spot piyasalardır.
•Düzenli ve sık gerçekleşen veya gerçekleşecek işlemler için bir tedarikçi ile uzun dönemli sözleşmeler düzenlenir.
•Düzenli ve sık gerçekleşen işlemlerin örgüt içerisinde yapılması da (içselleştirme) işlemin maliyetini düşürebilir.
İşlemlerin Farklılaştığı Boyutlar
İŞLEMLERİN ZAMANLAMASI VE GÜVENİLİRLİĞİ
•Tam zamanında tedarik yönetimi mi yoksa depo ile ürünleri elde tutma yolu mu seçilmeli?
•Zamanlamanın öne çıktığı durumlarda tarafların birbirine olan güven ve sorumluluğunu artıracak şekilde uzun vadeli sözleşmeler tavsiye edilmiştir.
•Zamanlamanın yanında güvenilirliğin çok kritik olduğu değiş/tokuş ilişkilerini dışardan tedarikçiden temin yerine içselleştirme ve kendi içinde üretim faaliyetleri yapmak önerilmiştir. (Örneğin, harp sanayi endüstrisindeki ulusal ağ ve yerel üreticilerin önemi)
VARLIKLARIN BELİRLİLİĞİ VE ÖZGÜNLÜĞÜ
•Varlıklar; değer üretebilen ekipman, bina, makine, teçhizat ya da insan kaynakları gibi unsurları içerebilir.
•Varlıklar çok özgün ise, katma-değer sağlayabilecek diğer üretim faaliyetlerinde kullanılamayabilir.
•Çok belirli olmayan ve farklı alanlarda görevlendirme ve yerleştirme ile değişik üretim faaliyetlerinde de katma değer sağlayabiliyorsa varlığın özgünlüğünün/belirliliğinin az olduğu söylenebilir.
VARLIKLARIN BELİRLİLİĞİ VE ÖZGÜNLÜĞÜ
•Örneğin, bir sözleşme ile yatırım sonrasında ortaya çıkacak olan kazanımın paylaşılması düşünülmüştür. Taraflardan birisi kendisine düşen yatırımı yaparak belirli bir risk alıyor. Diğer taraf da aynı şekilde sözleşme doğrultusunda yatırım yapıyor. Ancak yapılan yatırım (ör: satın alınan varlıklar) sadece belirli ve özgün bir varlığın dağıtımı için yapıldığını düşünelim. Eğer taraflardan birisi sözleşmenin çok detaylı da olsa açık bıraktığı noktalardan fırsatçılık yaparak istenen miktarda talep vermez ise, yatırımın getirisinin çok kısıtlı olabileceği görülecektir. Çünkü bu yeni tesis edilen dağıtım kanalı ancak sözleşme doğrultusunda belirlenen ürün için verilecek taleplerle iş yapabilecektir. Başka ürünler için değer sağlamamaktadır.
•Dolayısıyla özgün varlıklarda ortaya çıkabilecek fırsatçılıktan ve sözleşmenin bütün olmamasından kaynaklanan maliyetler büyük olabilir.
VARLIKLARIN BELİRLİLİĞİ VE ÖZGÜNLÜĞÜ
•Varlık belirliliğinin ve özgünlüğünün arttığı durumlarda içselleştirmenin öne çıktığı görülmektedir.
•Örneğin, GM kendisine otomobil karoseri sağlayan tedarikçisinden kendisinin üretim ve montaj tesislerine yakın bir yere yatırım yaparak üretimini orda gerçekleştirmesini ister. Bu sayede nakliye, depolama ve diğer bazı işlem maliyetleri azalacağını düşünmüştür. Ancak, tedarikçi bu yatırımın doğuracağı özgün varlıkların sadece GM ile olan değiş tokuşunu etkileyeceği ve dolayısıyla sözleşme sonrası fazladan fiyat kırma baskısı görebileceğini öngörmüştür. Dolayısıyla teklifi kabul etmemiştir. Daha sonra ise GM bu tedarikçiyi satın almıştır (içselleştirme).
•İşlemlerin nitelikleri arasında en önemli boyut olarak tanımlanabilir.
Aşağıdaki durumlarda düşük maliyetler olabileceği dolayısıyla örgüt içinde ve örgütler arası değiş tokuş işlemlerinin daha az problemli gerçekleşebileceği söylenebilir:
1. Örgütlerin özel veya özgün varlık değiş tokuşlarının (alışveriş) olmadığı durumlar
2. Belirsizliğin yüksek olmadığı durumlar
3. Bir çok taraf ile değiş tokuşun yapılabileceği ortamlar
İşlem Maliyetlerinin Düşük Olduğu Durumlar
Aşağıdaki durumlarda ise işlem maliyetlerinde belirli bir artışın olduğu söylenebilir:
1.Organizasyonların çok daha özel ve farklılaşmış hizmet veya ürün değiş tokuşlarının olduğu durumlar
2.Belirsizliğin yüksek olduğu durumlar
3.Değiş tokuşun yapılabileceği aktör sayısının az olduğu ortamlar
İşlem Maliyetlerinin Arttığı Durumlar
•İşlem maliyeti kuramı perspektifinden bakıldığında, işlem maliyetlerinin artmasıyla örgütler değiş tokuş yaptıkları ortakları ile bağlantı mekanizmalarını artırma yoluna girerler.
•Artan işlem maliyetlerinden kaçınmayı arzulayan kurum, maliyetlerin azalması için etkileşim içinde olduğu kurumlarla olan bağlantılarını güçlendirmeye gider.
•Ancak bu bağlantılarda örgüt üzerindeki bürokratik yükü dolayısıyla da maliyetleri artırır.
Bürokratik Maliyetler
•Artan bürokratik maliyetler de esasında bir nevi işlem maliyetidir.
•Dolayısıyla, bağlantıların güçlendirilmesi ve diğer mekanizmalarla örgütler arası ilişkiler yeniden yapılandırılmasıyla azalacak işlem maliyetleri ile sonradan ortaya çıkabilecek bürokratik maliyetler tartılmalı ve buna binaen karar verilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder